30 Nisan 2010 Cuma

Bahar ilk anlamlı kelimesini söyledi!

Artık evde baba, nene, dede'ye alışmıştık ama bunlar dışında mıyımıyı (kedi), avav (köpek), bu (bir şeyi göstererek bu diyor), mee (kuzu) vb şeyler de tamam ama bu alışılmış şeyler dışında eşyaları ve hayvanları hep çıkardıkları seslerle veya bu diyerek isimlendirmesine en sonunda dün nokta koydu.
Kızımız artık elmaya ''Alma'' diyor. Öz Türkçe oldu biraz ama olsun!

Şimdilerde ekmeğe E, çileğe Çİ, Peynire PE diyoruz. İkinci heceyi de eklediğinde sanırım hem etraftaki herşeyi indiren hem de durmadan konuşan bir kızımız olacak :)

Merakla başımıza açılacak yeni dertleri bekliyoruz :D:D:D

24 Nisan 2010 Cumartesi

Bol bol resim!
















































































































Son iki girişte hiç resim kullanamamıştım. Bu defa sırf resim gösteriyorum. Baharı ponpon kız yaptığımız, okulda eğlendiği, benimle uyuduğu, anne ve anneannesinin kucağında gezdiği pozlar. Bunlar geçtiğimiz 3 aya ait resimler.

9 Nisan 2010 Cuma

Bahar ilk cümlesini kurdu -Bıyı bıyı mıyı!

Doğal olarak başlıktan hiç bir şey anlamamış olanlar için cümleyi bebekçeden "büyük insanca"ya çevireyim; BENİ YIKA.

Hayır hayır kızımızı pis pis gezdirmiyoruz, konu sandığınız gibi değil. Baharla salonda oyun oynuyorduk. Tüm bebeklerini çamaşır sepetine doldurmuş o da içine girmişti. Oyunumuz banyoculuk. Bıyı bıyı burada bıcı bıcı anlamına geliyor. Çamaşır sepeti ise küvet (evimizde duşa kabin var ama:)) . Bahar önce bana dönüp Bıyı Bıyı Mıyı dedi.

Hani bazı anlar vardır ki onları anlamak içinorada olmak gerek. İşte bu da o anlardan biriydi. Kızımız beni yıka dedi. Biliyorum çok komik ama öyle işte. Önce onu yıkar gibi başını ovdum, sonrada bebeklerini göstererek "bebe" dedi ve tek tek bebeklerini yıkattı.
İşte bizim ev halimiz böyle bir şey!

Dün de annesinin ona aldığı oyuncak çadırın içine girmek yerine etrafında dönerek koşup teyzemle yakalamaca oynuyordu. Malum, teyzem benim çocukluğumun en büyük oyun arkadaşlarından birisiydi, şimdi de kızımın oyun arkadaşı. Hatta öyle ki bazen kim kimi azdırıyor bilemiyorum!
Teyzem benim kitap okuma alışkanlığı kazanmamda da en büyük etkendi. Küçükken yazlıkta beni yatağına alıp gece 3-4'lere kadar bana Aziz Nesin'in komik hikayelerini okurdu. Onun yüzünden babamın defalarca odaya gelip uykulu gözlerle şikayet ettiğini hatırlıyorum. Çünkü kikirdemekten tüm evi uyutmazdık! Dilerim kızıma da ileride aynı alışkanlığı böyle kolayca kazandırabiliriz.